Böcekler Motorları Çalıştırırken
Jef
Bloomquist'in laboratuarında oyuncak bir otomobil (aşağıda resmi var) vızlayıp
duruyor. İlk bakışta bir insan "Burada bunun işi ne?" diyebilir. Fakat
dikkatle bakınca bir tuhaf oluyoruz. Oyuncak otomobilin önünden cıvata gibi
uzanmış bir parçanın üzerine canlı bir hamamböceği bağlanmış. Virginia Teknik
Üniversitesi böcek nörofizyoloğu olan Bloomquist ve Washington Üniversitesi'nde
biyomühendislik öğrencisi Steven Batiche, böceklerin kas-sinir tepkilerinin
oyuncak bir otomobili denetleyişini inceliyorlar. Peki, bundan ne çıkacak? Tekerlekli
iskemle kullanan sakat bir insanın, kaslarının yarattığı elektrikle örneğin,
yüz kaslarından birini oynatarak, iskemleye kumanda edip edemeyeceği bu yolla
anlaşılacak. Hamamböceğinin kanat kaslarından birine bir elektrot bağlanmış.
Araştırmacılar böceğin üstüne bir hava akımı yolluyorlar; ayakları da yerden
kesilmiş olan böcek, havadayım zannediyor ve kanat çırpma kaslarını çalıştırıyor.
Bu kaslardan birine bağlı olan elektrot, kas kasılması sırasında oluşan elektriği
alıp oyuncak otomobildeki bir mikroişlemciye veriyor. Mikroişlemci de motoru
çalıştırıyor. Otomobilin hareketinden doğan hafif esinti uçuş davranışını devam
ettiriyor; bu nedenle böcek uzun süre kanat çırpıyor. Fakat hamamböcekleri kısa
hoplamalarla uçtuklarından ve iyi "dümen" tutamadıklarından, araştırmacılar
onların yerine "şahin pervanesi" denilen gece kelebeklerini kullandılar.
Bunlar, çok daha zarif uçucuydular. Ayrıca, dünyanın en hızlı uçan böcekleri
arasındaydılar. Dönüş yaparken karşıt yöne yaslanmaları da ilginçti. Bilgisayar,
böceğin dönüşlerini otomobilin dönüş yapmasına çeviriyordu. Ayrıca, mikroişlemci
öyle programlanmıştı ki böcek kanatlarını ne kadar hızlı çarparsa, otomobil
o oranda hızlanıyordu. Bloomquist ve Bathiche, kas elektriğiyle kumanda edilecek
tekerlekli iskemlede sorun çıkacağını sanmıyorlar. İnsan kasları o kadar büyüktür
ki hafifçe kasılmakla bile yeterince kuvvetli elektrik sinyalleri oluştururlar.
Bu sistem yakında insanlar üstünde denenecek.
Discover, Temmuz 1998